Sitemize Hoş Geldiniz ------Sitemizdeki Konu Sayısı 1400'ün üzerine çıkmıştır Bir çok deney ve araştırma konularımız sizin ilginizi çekebilir SİTEDE ARAMA YAPMAK İÇİN YANDAKİ ARAMA KUTUSUNU KULLANIN Aşağıdaki kayan resim menüsüne de İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK konuları ekleyeceğim

Isparta Yöresel Yemekleri

1 yorum
Isparta Mutfağı 

Isparta'nın yemek ve yiyecekleri üzerine bugüne kadar yapılan araştırma ve derlemelerin sayısı fazla değildir. Bu konudaki en geniş çalışmaları, 1990 ve 1996 yıllarında İl Kültür Müdürlüğü Folklor Araştırmacısı Abdullah Kılıç tarafından yapılmıştır. Yapılan derleme çalışmalarıyla Isparta'nın çok zengin yemek ve yiyecek kültürüne sahip olduğunu tespit edilmiştir. Isparta tarım ve meyvecilik yönünden zengin bir yöre olduğu için, bu yemeklere de yansımıştır. Yörede bilinen mahalli yemekler şu şekilde sıralanabilir.

1.ÇORBALAR: Isparta'da 16 tür çorba saptanmıştır. Çorbalar pişirildikten sonra kızartılmış tere yağı, nane, kırmızı biber konur. Çorbaların türüne göre içine sarımsak, soğan, salça ve limonda konulur. Çorbalar içine katılan nanelere göre değişik adlar alırlar. Bu adlar, bulgur, etli, tarhana, işkembe, keklik, mercimek, miyane, oğmaç, paça, patates, sakala sarkan, sebze çorbaları, (Ispanak çorbası) tavuk, top tarhana, topalak, tutmaş, yayla, (toyga) çorbalarıdır.

2.ET YEMEKLERİ:Et yemekleri sebze, yoğurt, pirinç ve bulgurla beraber yapılmakla birlikte ağırlığı et olan diğer türden yemeklerdir. Yöreye has olan yemekler şunlardır: Banak, Çömlek Kebabı, Kabine, Keşkek, Tandır Kebabı, Tirit, Yoğurtlu Et. Yörede patates, nohut ve fasulye ile etten yapılan yemeklere "Yahni" denilmektedir. Yemekler ete konan malzemenin türüne göre adlar alırlar. Ayrıca kıyma ile köfte yapımı da yöre de yaygın olan et yemeklerindendir.

     

3.SEBZE YEMEKLERİ:Yörede yetişen bütün sebzelerin yemekleri etli ve etsiz olmak üzere iki şekilde pişirilir. Ispanak, kabak ve bakla gibi sebzelerin yoğurtlu yapılan yemeklerine "boranı" denilir. Etli pişen yemeklerin eti daha önceden pişirilir. Patates, kabak, (uzun kabak), şalgam, patlıcan, fasulye, ıspanak, lahana, karnı bahar, (yörede çiçek denilir) gibi başlıca sebzelerin yemekleri yapılır. Patlıcandan "Oturtma" ve "Yatırtma" denilen yemekler yapılır. Ayrıca biber, patlıcan, patates gibi sebzeler yağda kızartılarak yoğurtlu ve yoğurtsuz yenilmektedir. Yazın kurutulup kışın yenen bakla, bamya, kabak, fasulye, patlıcan, biber önce sıcak sebzelerin kavanozlarda konserveleri de yapılmaktadır. Bütün sebze yemeklerinde soğan, domates veya salça kullanılmaktadır.

4.BALIK YEMEKLERİ: Yörede su kaynaklarının ve gölün olmasından dolayı balık yemekleri de yapılır. Eğirdir gölünden dişli, sıraz, sazan (çapak) gibi balıklar avlanmaktadır. Balıklar genellikle yağda kızartılarak yenilir.Başlıca balık yemekleri: Balık Dolması, Balık Yahnisi



5.TAHIL YEMEKLERİ:

5.1.Pilavlar: Pilav her yerde pirinç ve bulgurla yapılır. Yörede yapılan pirinç pilavları tavuk veya hindili, sade, salçalı, nohutlu, bezelyeli, patlıcanlı, kıymalı ve kuşbaşılı olarak yapılmaktadır. İçine rendelenmiş soğan, domates ve şehriye konulmaktadır. Bunlardan patlıcanlı pilav için patlıcanın kabukları soyulur ve tuzlu suda bekletilerek acısı alınır. Kuşbaşı eti fındık büyüklüğünde doğranır. Patlıcanlar ve et zeytinyağda kavrularak üzerine ıslatılmış pirinç ve su katılarak pişirilir. Üzerine nane, dereotu, maydanoz gibi baharatlar ekilerek tatlandırılır ve süslenir. Bulgur pilavları da sade, salçalı, domatesli, kıymalı, ciğerli, mercimekli, nohutlu olarak pişirilir.

5.2.Dolmalar-Sarmalar: Yörede her yerde olduğu gibi, patlıcan, biber, domates ve kabak dolmaları ile asma yaprağı, ebegümeci ve lahanadan sarma yapılır. Dolma ve sarmalar zeytinyağlı ve kıymalı olarak iki türde yapılmaktadır.

5.3.Tatar: Un, yumurta, süt, tuz ve yağ ilaveleriyle hamur yoğrulur ve yufka şeklinde açılır. Küçük kareler halinde kesilir ve kurutulur. Pişirileceği zaman suda haşlanır ve sarımsaklı yoğurdun içine konulur. Üzerine salçalı kızarmış tereyağı ve kıyma dökülür.

5.4.Dirgit: Daha çok diş hediği olarak çocukların ilk dişinin çıktığı zamanda yapılan bir yiyecek türüdür. Buğday, nohut ve fasulye haşlanır; üzerine tuz veya şeker katılarak yenilebildiği gibi kuru yemişle birlikte de yenilir.

 6.YABANİ OTLARLA YAPILAN YEMEKLER: Yörede bici bici (madımak), semiz, ebegümeci, tavuk kursağı, ümmü, sirken, ısırgan, kuzu kulağı, toklu başı, pancarlık, labada gibi yöresel adlarla bilinen otlar kırlardan toplanır, temizlenerek ince ince kıyılır. Yağ, soğan ve kıyma ile kavrularak pişirilirler. Bazı tür otların, ıspanak, semiz otu gibi, yemeği salça, soğan ve pirinç ile pişirilerek yoğurtlu ve yoğurtsuz yenilmektedir.

7.KATKILI HAMURLU YİYECEKLER: Yurdun her yerinde tavada yapılan puf ve sigara böreği ile fırında pişirilen su böreği Isparta'da da yapılır. Bunların dışında kıymalı, peynirli, ıspanaklı, patatesli, kabaklı, böreklerin içine maydanoz konularak yapılmaktadır. Değişik katkılar konularak sacda pişirilen börekler değişik isimlerle anılırlar. Belli başlı yapılan böreklerin adları şöyledir:  Dıran Ekmeği, Kuyruğu Sulu, Kulak Böreği, Çörek, Katmer (Goşma), Pişi, Nokul

8.TATLILAR:Yörede yapılan tatlılar: Hamurdan, sudan, sütten, pekmezden, irmikten haşhaştan ve kabaktan olmak üzere değişik türlerden yapıla gelmektedir. Saydığımız bu malzemelerle yapılan tatlıları kısaca şöyle açıklayabiliriz.

8.1.Hamur tatlıları: Yurdun her yerinde yapılan baklava, kadayıf, sarı burma, un helvası yörede de çok yaygın olarak yapılmaktadır. Baklavalar peynirli, cevizli, fıstıklı, fındıklı ve sade yapılmaktadır. Baklavanın arasına konan peynir tuzlanmış taze peynirdir. Diğer hamur tatlılar ise şunlardır: Samsa, Şekerleme, Tosmankara, Mafiş, Lokma.

    

8.2.Su Ve Süt Tatlıları: Yörede sütlaç, güllaç ve muhallebinin yanı sıra şu tatlılar yapılır: Pelte, Su Peltesi, Zerde, Höşmerim.



8.3.Diğer Tatlılar: Yurdun her yerinde olduğu gibi yörede de kabak tatlısı, aşure, tahin helvası yapılan tatlılardır. Bunlarla birlikte şu tatlılar da yapılır: İrmik Helvası, Haşhaş Helvası, Saksağan veya Karga Beyni, Derdimi Alan.

9.EKMEKLER: Yörede fırın ekmeği satın alınmakla birlikte Yufka, dıraz (dığan) ekmeği, tapalama ve bazlama ekmekleri evlerde yapılarak türetilmektedir. Ekmek yapımında hamur teknesi, senit (sofra, tahta tabla da denir), oklava (merdane), esiran (kesici alet), çevirgeç (pişirgeç, köseleç),  sac ve sacayağı ile kuzine soba kullanılır. Yakacak olarak çalı, çırpı ve saman kullanılır.

10-SALATALAR, ÇAÇIKLAR, GARNİTÜRLER: Yörede yurdun her yerinde olduğu gibi salatalıktan ve dereotundan cacık;  salatalık ve maruldan salata yaptıktan başka kimi bitki ve sebzelerden de bu konuda yararlanılmıştır. Domates, biber, soğan, marul, maydanoz, nane, limon, turp ve havuçtan birlikte salata yapıldığı gibi bunlardan birkaçı bir araya getirilerek de salata yapılmaktadır. Bol soğanlı ve haşlanmış kuru fasulyeden yapılan salataların üzerine limon sıkılıp sumak serpilir. Ayrıca kuzukulağı, afyon bitkisinin filizleri ve tere yıkanarak sade yenilir.


11.KIŞLIK HAZIRLANAN YİYECEKLER:Yörede kışlık olarak turşu, reçel, salça, kurutulmuş sebzeler ve meyveler, pekmez, bulama, pestil çorbalık tarhana, makarna, erişte, bulgur gibi yiyecekler hazırlanır. Turşu olarak lahana, patlıcan biber, domates, havuç, şalgam, muşmula, üzüm, karnı bahar, salatalık gibi sebzelerden yararlanılır. Patlıcan, dolmalık, biber ve domatesin içi doldurularak da turşusu yapılır. Armut, erik, kayısı vişne, çilek, şeftali, portakal, incir, ayva gibi meyvelerden ve gül çiçeğinden reçeller yapılabildiği gibi kurutulup saklanabilen türlerden hoşaf da yapılır. Domates ve kırmızıbiberden salça yapılır. Sütten peynir ve yoğurt yapılarak pazarlarda satıldığı da görülmektedir. Üzüm ve duttan pekmez, bulama ve pestil yapılır. Bu meyvelerin ocaklarda suya kaynatılırken içine erik, kayısı, ayva gibi diğer meyveler katılarak pestili yapılır. 


Oğlak Etli Kebap (fırında)

2 çorba tereyağı 
2 kilo oğlak budu
2 çorba kaşığı salça 
5 adet patates 
1 tatlı kaşığı karabiber, pulbiber, kekik 
3 adet fırın poşeti 

Salça, tereyağı ve baharatları birbirine karıştırıp sosunu öncelikle hazırlayın. 
Patatesleri soyup, elma dilimi şeklinde dilimleyin. 
Gerek etleri, gerekse de patatesleri hazırladığınız sosla kaplayın ve yarım saat kadar bekletin. 
Fırın poşetlerinin içine birer kaşık un serpin ve sonra poşetin içi yeterince unla kaplanınca, fazla unu dışarı boşaltın. 

Eetleri ve patatesleri poşetlere paylaştırdıktan sonra, poşetlerin ağzını sıkıca bağlayıp, üstlerine bir kaç delik deldikten sonra önceden 200 derecede ısıtılmış fırında 1,5 saat kadar pişirin. Bu arada etin pişip pişmediğini dikkatlice fırını açıp, etlere çatal batırarak anlayabilirsiniz. Pişen etleri fırın poşetlerinden çıkarıp Isparta pidesi üzerine servis tabağına alın ve sıcak servis yapın.


KAŞARLI PİDE

Malzemeler: (4 kişi için)
1 paket yaş maya (42 gr)
1,5 su bardağı ılık su
1 tatlı kaşığı şeker
3 çorba kaşığı ayçiçek yağı
1 tatlı kaşığı tuz
Alabildiği kadar un
Harcı için:
3 su bardağı rende kaşar
2 adet yumurta
3 çorba kaşığı sıvı yağ
Tuz
Hazırlanışı:

Ilık suyun içine maya ve şeker bırakılır. Parmak uçlarıyla maya eriyene kadar karıştırılır. Üzerine yağ, tuz ve orta sertlikte hamur olana kadar un eklenir, yoğrulur. Hamur ılık ortamda, üzeri kapalı olarak, 1 saat bekletilir. Süre sonunda hamur bir daha yoğrulur. 4 eşit parçaya ayrılır. Her parça merdane ile oval şekilde açılır. Yüzeyine kaşarlı iç konur, kenarları bir parmak eninde kapatılır. Uçları sıktırılır. Pideler yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir. Kenarlarına unla karştırılmış su sürülebilir. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında kızarana kadar pişirilir.


Isparta Kebabı (Kapama) 


 Kapamasıyla meşhur Isparta keçi etinden yapılır. Bu yemek erkek keçiden (Erkeç-çebiş) etinden yapılır. Bunun nedeni ise yağ kısmının az etinin hafif olmasıdır. Keçinin 3 yaşında ve kilosunun 25-40 kilogram arasında olması gerekir. Eti en az 1 kilogramlık dilimlere ayrılır. Sonrasında ön haşlamaya bırakılarak etin kefi (kara suyu) alınır. Et soğuk suda tek tek itina ile yıkanır. Yıkanan et 3 saatlik bir dinlendirmeye tabi tutulur. Sonrasında et büyük kazanlara konarak tereyağı ve iç yağ karışımı ve soğanla beraber hem alttan hem de üstte ısı uygulanarak pişirilir. Isparta'nın kendisine has pidesinin üstüne kişi başı en az 500 gram olmak üzere servis edilir. Yemeğin üzerine lezzet vermesi açısından etin kendi tereyağlı suyu serpiştirilir.



ISPARTA USULÜ ŞİŞ KEBAP 

GEREKLİ MALZEME 
Yarım kilo kıyma (koyun, dana karışımı ya da erkek keçi (çebiş)) 


YAPILIŞI 
1. Koyun ve dana etinden iki defa çekilmiş kıyma, yeterince tuz ile yoğrulur. Isparta'da daha ziyade erkek keçinin bir yaşında kadar olanından yani çebişten yapılanı daha lezzetli olur. 
2. Yoğrulan et yarım saat kadar bekletilir. Ceviz büyüklüğünde alınan yoğrulmuş kıyma avuçta sıkılarak özel yapılmış şişlere geçirilir. El su ile ıslatılarak yassıltılır, yanları da parmaklarla sıvazlayarak düzgün hale getirilir. 
3. Şiş köfteler  mangal kömürü veya odun közleri üzerinde pişirilir. 
4. Şiş köftelerinin iki tarafı pişirilince zaman zaman el kadar kesilmiş pideler arasına bastırılarak şiş köftenin suyu sıkılır, pideler üzerine kapatılarak ısıtılır. Şiş köfteler orta bir vaziyette pişirildikten sonra ısınan iki pide arasına konur, pidenin bize gelen tarafından bastırılarak şişleri kendi yönümüze geriye doğru çekerek çıkarılır. 




Sazan balık dolması 

Malzemeler
(6 kişilik yemek)
2 kg sazan balığı
1 Su bardağı bulgur
1,5 bardak su
1 yemek kaşığı salça
1 yemek kaşığı kuru nane
1 baş soğan
1 çay bardağı Sıvı yağ
iğne iplik
Hazırlanışı

Sazan balığı pulları temizlendikten sonra yıkanır, tuzlanır. Su ve sıvı yağ kaynayıncaya kadar ateşte bekletilir. Kaynadıktan sonra içine 1 tatlı kaşığı Tuzla birlikte bulgur ilave edilir. Suyunu çekinceye kadar pişirilir. içine nane ve karabiber konulur ve ağzı kapatılıp 10 dk. dinlenmeye bırakılır. Hazırlanan bulgur pilavı boyuna yarılan balığın içine doldurulduktan sonra iğne iplikle dikilir. Ayrı bir kapta soğan salça ve yağ kavrulup sos hazırlanıp balığın üstüne dökülür. Fırına sürülür ve yarım Saat pişirilir.


Balkabaklı Baklava

Hazırlanışı

1 kg un
3 adet yumurta
Bir buçuk su bardağı ılık su
1 çay kaşığı tuz
2 çorba kaşığı dövülmüş antepfıstığı
1 kg balkabağı
2 su bardağı tozşeker
Birer tutam karanfil ve zencefil
200 gram tereyağ 
Açmak için: Nişasta

Şerbeti için: 2 su bardağı tozşeker
2 su bardağı su 
Yarım limonun suyu

Yapılışı


Şerbeti hazırlamak için tozşeker ve suyu kaynatın. Ocaktan alıp, limon suyunu ilave edin. Daha sonra soğumaya bırakın. Ayıklayıp dilimlediğiniz balkabağını tozşekerle birlikte yumuşayana dek pişirin. Zencefil ve karanfili ekleyip, ezerek püre yapın. Ayrı bir yerde unu eleyin. Yumurta, tuz ve ılık suyu ekleyip yoğurun ve hamur yapın. Hamurdan 30 adet beze koparın. Her birini pasta tabağı büyüklüğünde açın. 15 adet yufkayı aralarına eritilip soğutulmuş tereyağı sürerek üst üste dizin. Hepsini birden nişasta ile açın. Yağlanmış tepsiye serin. Üzerine dövülmüş antepfıstığı serpin. Kabak püresini de üzerine yayın. Diğer hamurlara da aynı işlemi uygulayın. Hazırladığınız yufkaları kabak püresi yayılmış yufkaların üzerine yayın. Baklava dilimi şeklinde kesin. Kalan tereyağını üzerine gezdirin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana dek pişirin. Fırından aldıktan sonra üzerine soğuk şerbet gezdirin. En az 4 saat dinlendirerek servis yapın.



BÜTÜN ET

Bütün et için gerekli malzemeler:
2 kilo oğlak eti veya dana eti
Üzeri için:
2 tatlı kaşığı karabiber
Altı için: Pide


Yapılışı: İki kilo oğlak veya dana eti su eklenerek düdüklü tencerede kaynatılır. Pişmeyen etin kapağı açılarak etin kefini almak için etin suyu dökülüp et yıkanır. Tekrar düdüklü tencereye konularak tuz serpilip pişirilmeye devam edilir. Pişen et dilimlenip sunum tabağına dizilen pidelerin üzerine konulup üzerine karabiber serpilir.




HAMUR DOLMASI

Hamur dolması için gerekli malzemeler:
400 gram kıyma
2 adet soğan
½ bağ maydanoz
1 yemek kaşığı dolusu salça
1 çay kaşığı karabiber
3 kaşık tereyağı
¼ çay bardağı zeytinyağı

Hamuru için:
1 adet yumurta
1 tatlı kaşığı tuz
Aldığı kadar un

Yapılışı:Kullanacağımız kadar una bir yumurta kırılır bir tutam da tuz serpilerek hamur istenen kıvama gelene kadar yoğurulup üzeri örtülerek dinlendirilir. Dolmanın içine koyulacak kıyma bir tavaya zeytinyağı konularak kavurulmaya başlanır. Sırasıyla yemeklik doğranan iki adet soğan, yarım bağ maydanoz ve karabiber konularak iç malzeme güzelce kavurulur. Kavrulan malzeme soğutulurken dolmanın hamurundan bezeler koparılarak açılır. Açılan hamur ince şeritler halinde dilim dilim kesilir. Üzerine kıymalı harç eklenen şerit halindeki hamurlar kesilip kapatılarak burulur. Üç yemek kaşığı tereyağı ve çeyrek çay bardağı zeytinyağında 1 yemek kaşığı dolusu salça kavurulur. Kavrulan salçaya bolca su eklenerek kaynatılır. Kaynayan suya birkaç damla limon sıkılır. Kaynar suya hamur dolmaları atılarak pişirilir. Tereyağlı salçalı suda pişen hamur dolması sunum tabağına alınır.

Hamur dolması sunuma hazırdır.


GAZEL BÖREĞİ

Malzemeler:
1 paket baklavalık yufka
150 gr dana kıyma
4 adet patates
1 adet kuru soğan
1 tutam karabiber
2 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı sıvı yağ
Yapılışı:1 adet kuru soğan yemeklik doğranıp sıvı yağ ile diriliğini kaybedene kadar kavrulur. Kıyma ilave edilip rengi dönene kadar sotelenir. Rendelenmiş patates eklenir. biraz daha kavrulup 1 tutam karabiber ve tuz serpilip soğumaya bırakılır. 2 yemek kaşığı tereyağı, 2 yemek kaşığı sıvı yağ ile eritilir, biraz su ile karıştırılır. 4 adet baklavalık yufka araları yağlanarak üst üste serilir. Kıymalı patatesli iç yerleştilip katlanır ve üçgen dilimlere kesilir. Kalan yufkalalr da aynı şekilde hazırlanır. Börekler yağlanmış tepsiye dizilir. Üzerleri de yağlanıp ortalama 180 derecede ısıtılmış fırında kızaranana kadar pişirilir.

Gazel Böreği servise hazırdır. Afiyet olsun.




Kaymak, ceviz ve tahinli kabak tatlısı

Dış kabukları soyulup çekirdekleri çıkarılan kabak doğranır. Doğranan kabakların üzerlerine toz şeker dökülür ve şekeri emip sulanıncaya değin bekletilir. 

Daha sonra biraz su eklenerek yumuşayıncaya değin pişirilir. Üzerine dövülmüş ceviz içi, fındık, badem veya hindistancevizi rendesi serpilir. Kabakları bir süre haşladıktan sonra, haşlama suyuyla şerbet yapıp üzerine dökülerek de hazırlanır.




Isparta Fırın Kebabı

Hayvanlar doğal ortamlarında yetiştirilip, kesim aşamasında hijyenik ortamda eti aytıştırılır.

Mezhabeneden işletmelere getirilip, böbrek yağları ve kan damarları temizlenen etler önceden yakılıp ısıtılan fırında 3- 3,5 saat aralığında çalı kökü odunuyla 2 saat alev 1 saat korda pişirilip içerisindeki bakır sahanlardaki su ile buharlaşarak hem buhar, hem alev arasında %50 fire verir. Çiğ et önce şişe takılarak duvara dik olrak sıralanır.


Fırında çıkan nar gibi kuzu etini kendine özgü bakır tabaklarda lavaş ekmeği üzerine servis yapılır, isteyen işletme oğlak eti de kullanmaktadır.



Isparta Ekmeği

•Ekmeklik buğday ununa tandırlık un eklenerek yapılır.
•Geleneksel ekşi hamur yöntemi ile yapıldığı için lezzet ve aromaca zengindir.
•Geç bayatlama özelliğine sahiptir.
•Buğday insan sağlığı açısından çok faydalı olan B2 ve B6 vitaminleri ile demir ve çinko içerir. Bu maddeler daha çok buğdayın dış kabuğunda yani kepekte bulunur.

•Kepekli un içerdiği için mide ve bağırsak sağlığı açısından faydalıdır.







KESMİK BAKLAVASI (Taze peynir baklavası)

l paket (250 gr) margarin
3 adet yumurta
l ,5 su bardağı süt 1/2 limon suyu 
l fiske tuz Nişasta Un
1 çay kaşığı kabartma tozu 5-6 yemek kaşığı kaymak yağı

Kesmik için:
5 kg süt
2 yemek kaşığı yoğurt suyu 
l yemek kaşığı limon suyu 

Şerbet için:
4 su bardağı toz şeker
3 su bardağı su l limon suyu 

Yapılışı: 

- Süt, yağ, yumurta, limon suyu, tuz iyice karıştırılır.
- Kabartma tozu, elenmiş un ilave edilerek yumuşak bir hamur yapılır.
- 25 adet beze yapılır.
- Bezeler oklava ile nişasta yardımıyla ince yufka şeklinde açılır.
- Yağlanmış tepsiye 13 yufka üst üste yerleştirilir.
- Üzerine aynı hizada olacak şekilde, ceviz büyüklüğünde kesmik topları yerleştirilir.
- Diğer 12 beze de açılarak üzerine yerleştirilir.
- Kesmik toplarını bozmadan kareler şeklinde kesilir (Kesmik toplarının aynı hizada yerleştirilmesine dikkat edildiği için, üzerine yerleştirilen yufkalardan sonra kesme işlemine geçildiğinde, kesilecek hatlar son derece belirgin bir şekilde görülebilir).
- Kızdırılmış kaymak yağı dökülür.
- Fırında pembe renkte pişirilir.
- Soğuyunca üzerine 3 bardak su ve limon suyu ile kaynamış 4 bardak şekerden hazırlanmış ılık şerbet dökülür.
- Üzerine kaymak konularak servis yapılır.

Not: Bu yöntemle hazırlanan baklavada kesmik yerine taze peynir de kullanılmaktadır. Taze peynir kullanıldığı durumlarda baklava "taze peynir baklavası" adı ile anılmaktadır.




ISPARTA GÜL REÇELİ 

MALZEME

Kokulu pembe gül 250 gr. Limon suyu 1 adet
Toz şeker 2 kg.

YAPILIŞI:


Gül yaprakları iyice yıkanarak üzerine bir su bardağı şeker konur ve iyice ovulur. Kalan şekerle bir tencerede kıvamlı şurup hazırlanır. Ovulan gül yaprakları çıkan suyuyla beraber şuruba atılarak kıvamına gelinceye kadar kaynatılır. Üzerine limon suyu ilave edilerek bir karışım daha kaynatıldıktan sonra ateşten alınır. 5 dakika sonra kavanoza konur, soğuyunca kapağı kapatılır.



KABUNE PİLAVI

Düğünlerde, önce pilav sonra kuru fasulye yada bamya yemeği, söğüş (domates. biber, kuru soğandan oluşur) ve son pilav, ardından da helva gelir. Bu menüye helva kabune denir. 

Zenginlerin yaptığı düğünde de ( bugünlerde pek yapılamıyor ). İlk pilavla son pilav arası yemek yerine parçalara ayrılmış beyaz pidenin üzerine et suyu ve bütün et (kaburga veya parça et) konur. Helvanın yanında da zerde bulunur.

Malzemeler,

500gr. kemikli et,
1 Su bardağı haşlanmış nohut,
1 Baş iri soğan,
2 Su bardağı pirinç,
3 Su bardağı et suyu,
Tuz, karabiber,
1 Yemek kaşığı tereyağı,

Yapılışı,

Kemikli eti, yıkayın ve düdüklü tencereye yerleştirip üzerine basmayacak kadar (4-5 bardak) su koyarak kaynatın. Üzerinde oluşan köpükleri kaşıkla alın, 1 tatlı kaşığı tuzu da koyarak kapağını kağatın, kaynadıktan sonra 45dk. kadar haşlayın. Ilıyınca kemiklerinden ayırıp ince ince didin.
Pirinçleri de güzelce yıkayıp üzerine 1 tatlı kaşığı tuz ve kaynar suyu döküp ıslatın. 20-30 dakika beklesin, bu arada soğanı piyaz şeklinde ince ince doğrayın, biraz tuz ve karabiberle avuşturun. Pilav tenceresine soğanları, haşlanmış etleri, nohutu ve en son pirinçleri koyarak et suyunu üzerlerine yavaş yavaş gezdirerek bozmadan dökün. Ocağa koyun, kaynayınca tuzuna bakıp ayarlayın (biraz tuzlu gelmeli ki suyunu çekince normal olur). Ocağı kısarak suyunu çekene kadar pişirin. Et suyunu az koyarsanız üstüne parça parça tereyağ koyun.


Yalvaç usulü - kesmikli güllaç

Malzemeler

8-9 adet güllaç yaprağı
Kesmik için:
2 lt. yağlı süt
2 adet limon suyu
Kesmiğe eklemek için: 2 yemek kaşığı şeker
Şerbeti için:
2 lt. süt
2 su bardağı şeker

Kesmikli Güllaç Nasıl Yapılır?

Öncelikle kesmiği yapalım; Bunun için sütü ocağa koyup kaynamaya bırakın. Kaynayınca içine 2 adet limon suyunu ekleyip kesilmesini bekleyin. Ocağın altını kapatıp 15 dakika kadar bekleyin ve sonra kesmiği ince ve sık bir süzekten süzün.
En az 1 saat süzülmesini bekleyin. (kesmiğin 1 gün evvelden yapılması tavsiye edilir) Sonra ayrı bir tabağa alıp içine 2 kaşık şeker atıp karıştırın.
Güllaç yapraklarını makasla ortadan ikiye bölün.
Geniş bir tepsiye su doldurup, güllaç yapraklarını teker teker suya batırıp bir bezin üzerine serin.
3 güllaç yaprağını yani 6 parçayı ıslattıktan sonra, ilk ıslattığınızdan başlayarak sarmaya başlayın.
Islanmış yaprağı düzgünce serin ve şekerli kesmikten uzun kısmına bir yemek kaşığı kadar serin.
Rulo yapın ve kendi etrafında sararak gül şekli verin. Ben büyük boy borcam tepsiye dizdim ve 8 buçuk yaprak sığdı.
Sütü tencereye koyup kaynamaya bırakın. Kaynayınca içine şekeri atıp altını kapatın. Şeker eriyene kadar karıştırın. İlk sıcaklığı geçince güllaçların üzerine dökün.Mümkünse aynı gün içinde tüketmeye çalışın. Ertesi güne kalınca aynı lezzeti bulamıyorsunuz.

Eğer isterseniz kesmik yerine ceviz, fındık veya fıstık da kullanabilirsiniz.




Top tarhana Çorbası

Dövülmüş buğday dereotu, dorak otu ve tuz ile suda kaynatılıp şişirilir.

Soğuduktan sonra yoğurt, nane, maydanoz ile yoğrulur. Bir bezin üzerine yumurta büyüklüğündeki parçalar halinde döşenir ve kurutulur.

Pişirileceği zaman akşamdan ılık suya salınır. Ertesi gün haşlanmış nohut, karnıkara börülce ve lahana ilave edilerek bir süre kaynatılır isteğe bağlı olarak acı da ilave edilebilir.


Sonra kızdırılmış yağ ve salça eklenir. Özellikle Ramazan aylarında sofraların vazgeçilmezidir.


ISPARTA USÜLÜ Ovmaç Çorbası

Malzemeler

1 yumurta
1 su bardağı un
2 çorba kaşığı tereyağı
2 çorba kaşığı yoğurt
1 kahve fincanı süt
6 su bardağı et suyu (1 litre), Tuz

Yapılışı

Unun üzerine elinizle su serpip biraz unlu ve kuru ovmalar elde edene dek ovalayın. Hazırladığınız ovmaları kuru bir tepsiye serip yarım saat kadar kurutun.
Kuruyan ovmaların yarısını tereyağında pembeleşene kadar kavurun.
Soğuk et suyuna yumurta, süt ve yoğurdu ekleyip çırpıcı ile iyice çırpın. En son kalan ovmaları ekleyip karıştırın.
Kavrulmuş ovmaların üzerine bu karışımı ekleyin. Altını fazla açmadan, kaynayana dek karıştırarak pişirin.
Piştikten sonra tuzunu ayarlayın. Nane ve pul biberi yağda yakıp üzerine dökün.


TANDIR ÇORBASI 

Malzemeler:
250 gr az yağlı dana eti
2 su bardağı yoğurt
1 su bardağı pirinç
2 adet yumurta
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı tereyağı
2 çay kaşığı pul biber

Yapılışı:250 gr az yağlı dana eti güzelce kavrulur ve üzerini 1-2 parmak geçecek kadar suyla birlikte düdüklüde haşlanır. Haşlanan etler çıkartılır ve didiklenir. Et suyu, çorbanın pişeceği tencereye süzülür. Kaynayan suya 1 su bardağı pirinç atılır ve yumuşayana kadar pişirilir. Meyanesi için; 2 yumurtanın sarısı ayrılır ve 2 su bardağı yoğurt ile çırpılır. Yoğurdun üzerine 2 yemek kaşığı un eklenir ve biraz da su dökülüp pürüzsüz bir kıvama gelene kadar karıştırılıp çorbaya yavaş yavaş dökülür. Didiklenen etler eklenip 1-2 taşım kaynatılır ve çorba ocaktan alınır. 2 yemek kaşığı tereyağında 2 çay kaşığı pul biber kızıdırılır ve çorbanın üzerine gezdirilir. 
Tandır Çorbası servise hazırdır.



Papaz yahnisi

Eskiden daha çok pişerdi evlerde, artık insanların alım gücü azaldığından maalesef ancak fotoğrafına bakabiliyoruz, yinede yapmak isteyenler için ;

MALZEMELER:

1 kg kuşbaşı doğranmış dana eti
15 adet arpacık soğan
yarım tatlı kasığı biber salçası (orjinalinde konmaz, renk vermesi amaciyla konabilir)
1 yemek kasiği sirke
2 bucuk sicak su bardagi su
1 tatli kasigi yenibahar
1 tatli kasigi tarcin
1 tatli kasigi karabiber
1 tatli kasigi pulbiber ve yeterince tuz + siviyağ

HAZIRLANISI:

Siviyagla etleri genis bir tavaya alip suyunu cekene dek pisirin.
Soganli ve salcayi ekleyip kavurun. Sirke ve baharatlari ilave edin.
Sicak suyuda ekleyip soganlar pisene dek pisirin.


Isparta Pişisi

MALZEMELER
5 Su bardağı un
2 Çay kaşıyı tuz
1 Çorba kaşığı yoğurt
1 Çorba kaşığı sıvıyağ
42 gr. yaş maya( 1 paket=42 gr)
3 Adet kesme şeker
ılık su
Kızartmak için bolca sıvı yağ

HAZIRLANIŞI
Ilık suyun içine mayayı,yoğurdu,yağı, şekerleri koyup biraz karıştırın ve kabarmasını bekleyin.Bir karıştırma kabının içindeki una tuzu ekleyip karıştırın.Unun orta kısmını açıp kabaran mayalı karışımı dökün ve hamura yedirin.Hamuru yoğururken ılık suya ihtiyacınız olacak.Yavaş yavaş ılık suyu ekleyerek hamuru yoğurmaya başlayın.Aynen nokul hamurunda olduğu gibi çarpa çarpa oldukça cıvık bir hamur elde edin.


Karıştırma kabını büyük bir poşetin içine sokup,üzerini sıkıca sarıp hamurun gelmesini bekleyin.Hamur iki katına çıktığı zaman elinizi bolca yağlayıp hamuru toparlayın ve iyice kızdırılmış derin yağda pişilerinizi kızartın.


Arapaşı Çorbası

 Kümes hayvanların etinden pişirilir. Ayrı bir kapta acı biber, salça, yağ ve tuz kavrulur. Kaynatılmış suyun içine biraz un dökülerek koyulaştırılır. Üzerine kızarmış yağ ve salça konularak etle birlikte yenir. En çok Senirkent yöresinde pişirilir. 


SAMSA TATLISI (ISPARTA)

YAPILIŞI:
Yufkalar açılır; pişmeden önce saca konur, alınır ve üst üste konur. Sonra keskin bıçakla 4 parmak kalınlığında kesilir. Diğer tarafta fıstık, ceviz, leblebi karışımından meydana gelmiş iç, bu kesilmiş parçaların içerisine konarak üçgen şeklinde sarılır, uçları sulandırılmış nişasta ile yapıştırılır, kurutulur, kızgın yağda kızartılır ve tatlıya bırakılır.


BANAK (ISPARTA)

MALZEME:Kuşbaşı et  500 gr,Karabiber , Ekmek  1 adet ,Tuz  ,Su  6 bardak 

YAPILIŞI:

Bir kapta altı bardak suyla tuz katılarak et haşlanır. Büyük bir tabağa bayat ekmek doğranır. Üzerine haşlanmış et suyuyla birlikte dökülerek karıştırılır ve karabiber serperek yenir.



İrmik helvası

250 gr tereyağ 
500 gr irmik ( tercihen piyale marka )
750 gr şeker
1 litre su
200 gr ağartilmis badem ici.

once tereyag badem tencereye konur, sonra irmik ilavesi yapilir, ayni anda bir baska tencerede yavas ateste seker ve sudan olusan serbet yapılır. 45 dakika irmik kavrulur taki bademler pembeleşinceye kadar sonra serbet irmik tenceresine yavaşca dökülür, once hizli sonra yavas ateste şerbetin cekmesi saglanir. ustu goz goz olana kadar beklenir, altini kapatip ustune soguk su cirpilir , tulbentle kapagi kapatilir dinlenmeye birakilir. 10 dakika dinlendikden sonra afiyetle yenir. 


Haş haş Helvası

1,5 su bardağı pekmez
3 çorba kaşığı kavrulmuş ve ezilmiş haşhaş tohumu
1 çorba kaşığı tereyağı
3 çorba kaşığı dolusu kuru olarak kavrulmuş un

Teflon bir tencereye pekmezi ve bir kaşık tereyağını koyup yağ eridikten sonra kaynarken içine haşhaş tohumu konur. Güzelce karıştırarak biraz daha kaynadıktan sonra karıştıra karıştıra un eklenir. Koyulaşana kadar pişirilip altı kapatılır. Soğuduktan sonra kaşıkla şekil verip servis yapılır.

Not: Haşhaş helvasını, bol kalorili olması nedeniyle enerji vermesini de göz önüne alırsak; un oranını azaltıp içine biraz da dövülmüş ceviz ilavesiyle soğuduktan sonra kavanoza koyarsak sabah kahvaltısında çocuklarınızın ekmeğine sürebilirsiniz.




Zıplak

1 kase kurutulmuş taze fasulye
250 gr kıyma
1 çorba kaşığı salça
1 çay bardağı sıvıyağ
1 adet kuru soğan
1,5 su bardağı su
1 tatlı kaşığı tuz

Önce kurutulmuş fasulye, tuzlu kaynayan suda yumuşayana kadar haşlanır. Bu sırada soğan çok ince doğranır ve yağda pembeleştirilir. Kıyma eklenir, 10 dakika sonra salça ve tuz ilave edilir. salçanın kokusu çıkınca sudan alınmış fasulyeler eklenir. 1,5 su bardağı sıcak su konur. Kapak kapatılır. 15 dakika kadar pişirilir.





Isparta Mahalli Ağzı 

  1. Isparta mahallî ağzında Akdeniz ve Orta Anadolu ağızlarının etkisi görülmektedir.

"A" Sesi: Kelime içerisindeki "-a"lar değişerek "-e,-i,-o ve -u" olmuştur.
biraz > birez

entari > enteri

portakal > portukal



Orta hecedeki "-a" sesinin vurgusuz olduğu zaman, çoğunlukla düştüğü görülmektedir.
burada> burda
orada > orda
-acak gelecek zaman kipindeki fiil, şahıs eki aldığında kipin başındaki
"-a" seslisi ile, kipin sonundaki "-k" sessizi düşmekte ve şahıs eki değişmektedir.
boz-acak-sın > boz-ce-n

var-acak-ım > va-ca-n

"B" Sesi: Bazı kelimelerin başındaki "b-"ler "p-,m-,h-" olmuştur.
Bazı kelimelerde ise      "-b"lerin düştüğü görülmektedir.
balta > palta

baston>paston

muşamba muşamma

bu > hu

"C" Sesi: Bazı kelimeler içindeki "c" sesi "ç" ve "d" olarak değişmektedir.
Ayrıca katlanması da olmaktadır.
dilenci > dilençi

kurcalamak> kurdalamak

"Ç" Sesi: Bazen "ç" sesi gerek kelime içinde, gerekse kelimenin başında
veya sonunda yumuşayıp "c" ve "ş"sesiyle ifade edilmektedir.
çizmek > cizmek

çingene > cingene

gençlik > genşlik

kılıç > gılış

"D" Sesi: Bazı kelimelerin başındaki "d-" sesi yumuşayarak "t-"ye dönüşmüştür.
defter > tefter
"E" Sesi: Kelimelerde ses uyumu gerektiğinde "-e-" sesi "-a-"ya dönüşmektedir.
elma > alma

bahçe > bahça

ateş > ataş

kıymetli > gıymatlı

Bazen "e"ler kelime içinde "-i-" ve "-ü-"ye dönüşmektedir.
yer > yir

dede > dide

gece > gice

böcek > böcü

"F" Sesi: Bazı kelimelerdeki "f" sesinin düştüğü olduğu gibi, "h" ve "p"
seslerine de dönüşmektedir.
yufka yuka

fol > hol

"G" Sesi: Bazen hece içindeki "g" sesi "h"ye dönüşmektedir.
gırtlak > hırtlak
"Ğ" Sesi: Bazen hece içindeki "ğ" sesi düşmektedir.
öğlen > ölen

oğlan > olan

mağara > mara

sağlam > salam

"H" Sesi: Kelime içindeki "h" sesi kendinden önceki seslinin uzun
söylenmesinden dolayı düşmektedir.
ahbap > apap

kabahat > gabat

kahve > gave

Abdullah > Abdilla

 "I" Sesi: Bazı kelimelerdeki "-i-" sesi "-a-"ya dönüşmekte ve düşmektedir.
kıkırdak > kakırdak
satılık > satlık
"İ" Sesi: Kelimelerde hece içerisinde yer alan "i" sesi "-e, -i, -ü"ye dönüşmektedir.
Ayrıca orta hecede vurgusuz olarak söylendiğinde düşmektedir.
ikiz > ekiz

zincir> zencir

hangi > hangi

hizmet > hızmat

"J" Sesi: Bazen "j" sesi "c"ye dönüşmektedir.
jandarma>candarma
şarjör carcur


"K" Sesi: Kelimenin başındaki "k" sesi kalın sesli bir harfle beraberse yumuşayıp
"g"ye dönüşmektedir.
kaba> gaba

kalın > galın

kan > gan

koyu > goyu

Kelimenin son hecesindeki "k" sesi sert sessizden sonra geldiğinde "g" sesiyle ifade edilmektedir.
baskı > basgı

çalışkan çalışgan



Bazen kelimenin içinde düştüğü görülmektedir. Böylece kendisinden önce gelen sesli sesini uzatmış olmaktadır.
eksik > ēsik

akşam > āşam

yüksek> yüsek

Dilek-şart kiplerinde, birinci çoğul şahısların sonlarındaki "k"lar "z" olmuştur.
gelsek > gelsez

okusak > okusaz

Gitsek > getsez

yazsak > yazsaz

"L" Sesi: İlk sesi "l-" olan kelimelerde "l-"den evvel bazen "i" sesi ilave olunmaktadır.
leğen > ileğen

limon > ilemon

lâzım > ilâzım

lâhana > ilâhana

"l" sesi kimi hallerde düşüp, kendinden önceki seslinin uzun söylenmesine neden olmaktadır.
gelsin > gēsin

gel > gē

salıncak > sāncak

Bazen "l" sesi "n"ye dönüşmektedir. Ayrıca çokluk eklerindeki "l" sesi sonraki "r" sesiyle birlikte düşerek "-na, -ne" şeklinde çokluk ifade edilmektedir.
izinli > izinni

karanlık > garannık

bunlar > bunna

koyunlar > goyunna

"M" Sesi: Bazı kelimelerdeki "m" sesi "n" ve "k" seslerine dönüşmektedir.
Gelecek ve şimdiki zaman kipinin şahıs ekleri değişime uğramaktadır.
domuz > donuz

şimdi > şindi

pembe > penbe

tulum > tuluk

"N" Sesi: Eski Anadolu Türkçe’sinde XIII. yüzyıldan XIX. yüzyıla kadar kullanılan
nazal "ñ"(ng) yörede halen korunmaktadır. Fiillerin ikinci tekil ve çoğul şahıslarındaki
"n"ler ve ikinci şahıs zamirlerinin sonlarında bulunan "n"ler nazal "ñ"(ng)
olarak söylenmektedir.
beniz bengiz

deniz dengiz

ona > onga

geldim > gelding

Bazen hece başındaki ve sonundaki "n"ler "k" ve "l" sesine dönüşmektedir.
görünmek> görükmek

dönüm > dölüm

fincan > filcan

nöbet > löbet

"O" Sesi: "O" sesi kelime içinde bazen "-a-" ve "-u-"ya dönüşmektedir.
horoz > horaz

doktor > doktur

koy > guy

sofra > sufra

"Ö" Sesi: Bazı kelimelerdeki "ö" sesi "ü" şeklinde değişmektedir.
öğütmek > üğütmek
"P" Sesi: Kelime başındaki "p"ler bazen yumuşayıp "b" ve "m" olarak söylenmektedir.
parmak > barmak

pazar > bazar

pekmez > bekmez

pişmek > bişmek

"R" Sesi: Başta olan "r"lerden evvel bazen bir sesli harf gelmektedir.
rehin > irehin

ramazan ıramazan

rende > irende

raf > iraf

Bazen birinci hecenin son sesi olan "r", ikinci hecenin ilk sesiyle yer değiştirmektedir.
kirpik > kiprik

perhiz > perhiz

kibrit > kirpit

derviş > devriş

Tezlik fiillerinde ve emir kiplerinin sonlarındaki "r"ler genellikle okunmamaktadır.
geliver > gelive

okuyuver > okuyuve

gidiver > gidive

aliver > alive

Ayrıca çokluk eklerinin ve bazı kelimelerin sonundaki "r"ler de çoğunlukla düşmektedir.
kapılar > gapıla

kitaplar > kitapla

bir milyon > bi milyon

sonra > sona

Hece içindeki "-r-" sesi "-l-"ye dönüştüğü zamanlar da olmaktadır.
güreş > güleş

merhem > melhem

birader > bilader

rençber > leşber

"S" Sesi: Bazı kelimelerin başında ve sonunda yer alan "s" sesi "z"ye dönüşmektedir.
soba > zoba

herkes > herkez

sümbül> zümbül

nergis > nergiz

"S" ile başlayan bazı kelimelerin başına sesli bir ses gelebilmektedir.
sıcak > ısıcak
"Ş" Sesi: Bazı kelimelerdeki "ş" sesi katlanarak söylenmektedir. Bazen "h"ye dönüşmektedir.
aşağı > aşşa

şu > hu

koşa koşa>goşşa goşşa

şimdi > hindi

"T" Sesi: Kelimelerin başındaki "t" sesi yumuşayıp "d"ye dönüşmüştür. Kelime
ortasındaki "t"lerde bazen "d" olmaktadır.
taş > daş

tatlı > datlı

tilki > dilki

tuz > duz

"U" Sesi: Kelimelerde küçük ses uyumu gerektiği zaman "u" sesi "i"ye dönüşmektedir.
karpuz> garpız

çabuk > çıbık

armut> armıt

kavun> gavın

Bazen hecelerdeki "u"lar "o"ya dönüşmüştür.
yukarı > yokarı

usanmak> osanmak

"Ü" Sesi: Bazı kelime ortasındaki dar sesli olan "ü" sesi, genişleyerek "ö"ye dönüşmüştür.
güzel > gözel

büyük > böyük

üvey > övey

yürümek > yörümek

"V" Sesi: Bazı hece içerisindeki "v" sesi "b" ve "ğ" sesine dönüşmektedir.
esvap > esbap
oklava> oklağı >oklağa
"Y" Sesi: Kelime içinde bazen düştüğü olmakla birlikte "z" sesine de dönüşmektedir.
"Y" sesi düştüğünde kendinden evvel gelen sesli sesini uzatmıştır.
yılan > ilân

teyze > deze

söylemek > sölemek

koyuvermek>govermek

"Z" Sesi: Kelime içindeki "z" sesi bazen "r" ve "y" seslerine dönüşmektedir.
gözükmek > görükmek
uzlaşmak > uylaşmak
2. Bir kurala bağlanmayan kelimeler de Isparta mahallî ağzında çokça kullanılmaktadır.
amca > emmi

haşhaş > haşgeş

patates > patike

domates>domatiz > domat

evlendirmek > evermek
Hüseyin > Üsen

kız > gı

patlıcan > badılcan

3. Çoğunlukla iki heceli kelimelerde, ilk hece sessizle biter, ikinci hece de
"r, l" sessizle başlarsa, araya öbür seslilere uygun bir ses eklendiği görülmektedir.
abla > abıla

katran > gatıran

inle > inile

müjde > mücüde

4. Isparta mahallî ağzında sessizlerin yer değiştirmeleri çokça rastlanmaktadır.
tenha > tehna

kibrit > kirpit

derviş > devriş

karyola > gayrola

80-100 sene önceki Isparta mahalli ağzının özelliklerini ortaya koyabilmek için Av. Güngör Çakmakçı tarafından 1951 yılında kaleme alınan bir mektup örneği şöyledir. Mektup iki gencin karşılıklı sevgilerini anlatmaktadır:

Tāşircilerin Tāfik’ten Ag Gız Aba’nın Zıddığa

Gızım Zıddık;
Öteygün abamın çelibasıyla bi çit bostan yollevediydim eletivemedi mi?
Gireği gün enüzün önünden hem de gırevetli, yeni urbalı gontıralı geçeken sen ebdaslıktan bakıyodun. Ben yeni sakoma bakıyo deye hıyalladım. Yanına it tünmüş de emedaniye bengildemiş gibi neye fıyıvedin? Yarını yemezdik en gücü de mi? Sinnenip de nōlcek? Saklambeş mi oyneyoz? Musandırada gavun saklanır gigi saklanıp durcek değilsin ya.  Engücü bi gısmetin çıkcek. Amma yat, amma biliş.  Bigalgı iki galgı necibosa seni bırıne vercekler. 
Aras gün gâvede bi tevatür duydum. Seni gôya emekli başçavuş Gavuz Āmada vēceklerimiş. Dinine imanına bana vēdiğin sözlē noluyo gı! Gocaya mı vācen bubaya mı? Bullirıprık gibi ben genci gözeli duruyokana elin ehdiyar, bol donlu, tabbak mesli herifini netcēn? Mayışı varımış, vāriyetliymiş, yevmiye gün nevaleyi düzdümüydü iki hammal ense kökünden ter akalaktan bi halla daşırmış... ole ofarttıklarına bakma sen. Mayışı vā deye obban gaşlı, şalvar ağızlı cavır halan gandırıyo seni.. Mayış olup nolcek gı? Mayış seni ısıtcek mi? Pangınotları torbaya gat, goynuna al, zabaha gadā yat, ne gıymatı vā?
Bunnarın hepsi de gavuz gapcık evünsüz mesmursuz laf.. Hem sen gızım gocaya mı vācen bubaya mı? Ben gencim, gözelim o dibek garınlı, aydeş bacaklı ehdiyara varıp da netcen de.. Üskesallah vāman de.. Elin galbır gulaklı hırsız kedi enseli herifi kimi isdettirise isdettirsin. Daha garısı öleli gırkı bile çıkmadı. Utanmeyo mu bu herif.. Gar mı yok buz mu yok? Garı mı yok gız mı yok? Bırak başka gapının şaggarağını çalsın. Hem vārıyet olup nōlcek gı? Göğnüme sam esekene keseme lodos esmiş nēneyen de.
Merkebin gocamışı ne işe yarā? Haddini bilmez bi de teze yonca arā.. Bu yaşdaki goca neyime de.. Ver eline bastonu oturup beklesin bostanı.. Başga ne işe yarēcek?
Habarı duydum tōbōsun anıt benit oldum. Cenevim ambaklanmış cövüz gibi şagga şagga oldu. Tōbōsun bu dertleri senin yüzünden edindim. Yağırnımdam ārı bi yel dikiliyo üskesallah çıkmēyo. Eğerne bi de o aydeş bacaklı, davul garınlı herife seni vēsinle tōbōsun dirlik vēmen, yeri göğü yırtarın. Hem bana vēdiğin sözlē nōluyo gı? Ben eğlencelik leplep miyim ki çiğneyip geşcen?.. Hem zaten sen o buban yaşındaki ehtiyarla üskesallah ōnmazsın. Hani gönül dēyo bi naşırfa suya bi dutam gırcı şeker at, yuduvē gurtul bu dertten. Tōbōsun şığşırım rahmetde yalınayak, göğneksiz tingildesem cenevimin alavı üskesallah söyünmēcek. Doydum, osandım gāri bu habarlardan.. Bi bana bak fişne fidanı gibi bi de o dibek garınlı ehdiyara.. Gözün de mi görmeyo gı. Gara perde mi endi yoğusam? Hem ben ona goca mı dēcen buba mı de? Sav get başından dilini eşşek arıları mı soktu? Aşır gapından getsin.
Bak gine paşa göynün bilir amma bin yattan bi biliş eyidir. Bilmediğin yola girme daklaşır düşēsin gızım. Bilmediğin aşı yeme davul olur şişêsin. Helamma gine paşa gönün bilir. Dediklerimi gulağına eyi gat. Gorkak davşan gibi düşünme gönül senin gönlün.. Kestir at İki satır bana yazmaya da mı elin ermēyo.. Beni maraktan gurtar. Gireği gün bi kayide ona varmēceni, beni sevdiğini yaz, bizim öte ganbır gapının mıhına eyyatlı dakleşdiri, usullam fıya gidêsin âşam âşam, şavk vurmaddan gari heş kimse hıyallamaz. Hepesker seni dikizleyo değil ya.. Şaşkın şaşkın suratını asma düz yol varıkana çamıra basma deye nefes tüketiyoz burda. Şunu eyıce gafāna gat, parayla dirlik alamazsın, benden gözelini de bulamazsın. Paraya gandım sonunda yandım deme sakın. Bi bana bak ince baston gibi, bi ona bak geşmiş bostan gibi.. Tōbōsun seni düşünüyom. Yedi mehelle ol. Çeyizin yaylı arabalā doldursun. Hammalla bi halla galdırsın. Eyi düşün gararı vercek sensin, rabbıye emanet ol. Kestâne kebap acele cuvap...
Tāşircilerin Tāfik
Zıddıgdan Tāfiğe
Tāfik; metdubunu Ginner bazarı günü aldım. Bi daha abāת çelibāsıyla bostan felen yollama. Anam, halam hele akanam yüzüme bi hoş bakdılā.. Accık bi şeylē hıyallā gibi oldulā.
Dertlerim vā dağlā gibi, velâkin söyleyemen ellē gibi. Sen bi tek Gavuz Āmat isdediyo bellemişsin, onu diline doleyon. Ermiş ekin, bişmesi yakın. Ben mayışı vā deye ehdiyar herife filen eh demen. Bi o yok ku... Akanam “Gızım gızım gız gişi, gızıma geliyo yüz gişi” deyo. Beni Topak Hâfız da isdediyō. HA’sı getmiş VIZ’ı gāmış. Ne eden ben onları felen? Davulcunun Kel Üsēne de istemeye geldilē. Anam gapıdan çevirdi. Goca bulamadık ıra gırnav gırnav edenlēden mi sandın beni sen len? Yüsek bacalā, zengin gocalā felen isdemeyon ben. Yüz olcēne elli ōsun, ağzı yüzü belli ōsun.
Sarı samanın altından suyu salıyon, sōna heş o değillikten duruyon. Altı ogga bekmez, yerinden gakmaz gibi lafları sıralamasını biliyon da sen gendini gantarda dartmeyon mu? Dilin bideci küreği gibi... Gıynaşık helāvetsiz gonuşma. Gidişikli gibi laf etmeyi sevmen ben.
Yok fişne fidanı gibiymişsin, incecik baston gibiymişsin de, senden iyisini bulamazmışın da.. Zort zort atıyon. Öyüne öyüne ötürme, gendin baş tahtaya oturma.. Gubarlana gubarlana gabından daşcen.. Sen öylesin böylesin de, biz çift garınlı gabak mıyız, köken buruşuğu muyuz, yonusam kenef ıprığı mıyız len? Ak anam beni “Şefdeli çiçeği gibi ak pembe gızım. Gızımı beyle paşalā istesin, her gün pirzolayıla beslesin. Gızım ak bullir gibidir, gara üzüm yedi mi ümüğünden geçekene görünür” deye sevēdi. Sen ne zannediyon? Hurda daha ilk meddabı bitireli haç sene oldu? Başım bacadan çıkmadı. Etin gantar dutākana, ellē yüzüne bakakana eh de demişle. Helamma benim daha yaşım kaç? Saçımın teline müşderi gırk dene. Zengin değiliz amma gendimize göre tenceresinde bişirip gapağında yēyoz. Beni bişirdiği yenmez, yüdüğü geyilmez, yedi dağın otunu yemiş, yediği tepit, geydiği gaput gızlâdan mı sandın? Yaladım doyamadım, yamadım geyemedim dēcek hālim yok hamdōsun. Elindeki yarım hamırsız, netdiğin bellem belirsiz senin. O gadā da gubarlanma. Ağzına bakan, zabahına bayram olcek zannetcek. Elibağlı duvara çıkılmaz. Kesersiz çivi çakılmaz. Nefesin varsa zurna çalāsın. Sen heç gendini düşünmēyon. Zoy zoy geziyon. Gazanır köşeye gorsun, on olur, heç olmazsa yarın sırtına don olur. Saçına ilimon sıkıp daramayı biliyon da gendine iş aramayı niden bilmēyoň? Gız istemeye geldiğinizde “Oğlun ne iş ediyo?” deye bizimkilē sorāsa anan: “Arık başında iki dene guzu güdüyō” mu dēcek? Yağını bulgurunu hazırlamadan aş bişirmeye durulur mu? Yüz direm zērē ile baş değmene çıkılmaz. Gapıma çift atlı payton isterin demeyom amma “gır eşşekde paldım, ben seni aldım“ demeyle guru lafıla bitiyō mu? Varlık olmadan dirlik nasıl olcek? Yarın çalı çırpı bulup ocağı yakdık deyelim. Tencereye barmağımızı mı goyup yēcez? Kebapcı kedisi gibi elden günden mi geçincēz? Öyle gazandığını bezendiğine yetiremeyenlerden değilindir, eteğimin altında etem yok hamdôsun. Amma geçincemeni bulmadan, bi kesere sap olmadan, denizdeki balığa duz sürtmenin âlemi yok. Parayla dirlik alamazsın, benden gözelini bulamazsın dêyon boyuna.. Sen de benden gözelini bulamazsın, helamma ne fayda iki çılbak ancak hamamda yakışır. Göğnün gırılmasın, benim gusuruma bakma. Doğrusunu söyleyon ben. Yoktan yonga gopmēyō. Sen yoluna ben yoluma... Hazırlā hızırlā yoldeşin ōsun. Daha nelē çıkā garşına. Bekleyen beklemesine amma nereye gadā... Doğruyu söleyen hora geçmez imiş. Ōle ilimon yalamış gibi yüzünü buruşturma.. Beni sōna annāsın... Gusura bakma. Dēcēğim bu gadā.. Allah seni de beni de eyilere düşürsün. Rabbime amanet ol.                                                  Ag Gız Abanın Zıddık

Kaynaklar:http://www.ispartakulturturizm.gov.tr/TR,71000/isparta-mutfagi.html
http://yesilsutculer.tr.gg/92-.-ISPARTA-VE-S-Ue-TC-Ue-LERE-ait-y.oe.resel-yemek-k.ue.lt.ue.r.ue.-.htm
www.gelarabul.com
https://www.facebook.com/IspartaYemekleri




1 comment

Adsız
30 Ekim 2014 11:02

Yaaa daha çok gönderin lütfen!!!!!!!!!!

Reply
Yorum Gönder